Hamilelikte beslenme
alışkanlıklarının bebeğin sağlığını etkilediğine dikkat çeken Kadın
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.
Cüneyt Genç, “Bebeğinin daha sağlıklı olacağını düşünüp, iki kişilik
beslenme gibi bir yanlış yapmamalı. Sağlıklı
bir bebek dünyaya getirmek isteyen anne adayları, bebeğin zihinsel ve bedensel
gelişimi için tüm besin gruplarından yeterli miktarda tüketmeli” diyor.
ANNE NE YERSE BEBEĞİ
DE ONU YER
Hamilelikte beslenme, hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı
için önemli rol oynuyor. Uzmanlar anne adaylarının dengeli ve düzenli bir
beslenme listesi oluşturmasını öneriyor. Hamilelikte beslenme kültürel, sosyal,
ekonomik ve genetik faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Anne adayı aldığı
her besini bebeği ile paylaşır. Yani anne ne yerse bebeği de onu yer. Bu yüzden
anne adayları beslenme listelerini faydalı ve zararlı besinlere dikkat ederek
oluşturmalıdır. Bebeğinin daha sağlıklı olacağını düşünüp, iki kişilik beslenme
gibi bir yanlış da yapmamalıdır.
Bebeğin sağlıklı gelişimini tamamlaması için alınan
besinlerdeki vitaminlerin hem hamilelik döneminde hem de sonrasında önemlidir.
Anne adayları hamile olduğunu anladığı andan itibaren beslenme alışkanlığına
önem vermelidir. Damak zevklerini değiştirmeden yapacakları tek şey taze, doğal
ve çeşitli besinler almak ve dengeli beslenmektir.
Hamilelikte beslenme önerilerinin gebelik öncesi, gebelikte ve lohusalık dönemi olmak üzere üç ayrı
şekilde olduğunu söyleyen Dr. Cüneyt Genç, anne adaylarına
düzenli ve doğru beslenme için bunları öneriyor.
Gebelikte protein ihtiyacı normalinden 5-15 mg artar. Anne
adayları proteini hayvansal veya bitkisel gıdalardan karşılayabilir. Hayvansal
gıdalar gebelik süresince faydalı olabilecek demir, çinko, vitamin B6 açısından
zengindir. Tam yağlı süt, yoğurt ve peynir fazla miktarda yağ oranı içerdiği
için gebelikte fazla kilo alan kadınların bu besinleri kısıtlı miktarda
almalarında fayda var. Bu yüzden hayvansal gıdalarda tavuk ve balık ise en
idealidir. Bitkisel gıdalarda da protein, bakla ve bezelyede yeterince bulunuyor.
Gebeliğin 8’inci haftasında oluşmaya başlayan kemik ve
dişlerin sağlıklı gelişimi için kalsiyumun önemi oldukça fazladır. Anne ve
bebek sağlığın için ortalama alınması gereken kalsiyum ihtiyacı 1200mg’dır.
Genç yaşta gebe olan yani 25 yaşın altında anne adayı olan kadınların kemikleri
hala gelişme aşamasında olduğu için günde 600 mg kalsiyum desteği almaları
gerekiyor. Süt, peynir, yoğurt kalsiyumun en çok karşılanacağı süt ve süt
ürünleridir. Bunların dışında kızartılmış balık, geniş yeşil yapraklı sebzeler
ve susamda da kalsiyum değerleri bulunmaktadır. Süt ürünlerinin yağ oranı
açısında da zengin olduğu unutulmamalıdır.
Gebeliğinin ilk aylarında fazla bulantı ve kusma yaşayan
kadınlara bulantının daha da fazla artmaması için koruyucu demir takviyesi
yapılmaz. Et, tavuk, balık, bakla, bezelye ve yapraklı sebzeler bol miktarda
tüketildiğinde bu besinler gebe kadınların demir ihtiyaçlarını karşılamalarına
yardımcı olur.
Folik asit eksikliği normal insanlarda kansızlığa yol
açarken, gebelikte bebeklerin omurga gelişiminde aksaklıklara neden olur. Folik
asit; yumurta, yapraklı sebzeler, turunçgiller, bakla ve bezelye gibi
besinlerde Çoğu meyve ve sebzeler A vitamini yönünden zengindir. Ancak fazla
miktarda alındığı takdirde bebeklerde sakatlık riskini arttırır. A vitamini
açısından zengin olan gıdalar; havuç, yumurta, kayısı ve ıspanak. Gebe kadınlar
B12 vitamin ihtiyacını balık, süt ve süt ürünleri gibi gıdalardan
karşılayabilir. C vitamini hastalıklara karşı direnci arttıracağı ve koruyucu
bir görev üstleneceği için önemli bir vitamindir. Vücudun kendisi
depolayamadığı için her gün yeterli miktarda alınması hem anne hem de bebek
sağlığına büyük ölçüde katkı sağlar. C vitaminini takviyesi taze meyve ve
sebzelerden alınabilir.
Hollanda’da bir dönem yaşanan kıtlık zamanında doğan
bebeklerin araştırılmasında, sağlıklı beslenememelerine rağmen sonuçlar oldukça
şaşırtıcıydı. O dönemde dünyaya gelen bebeklerde sakatlık oranı, ölüm hızı ve
doğum ağırlıkları dünyanın diğer bölgeleri ile aynıydı. Bunun nedeni bebekler
kıtlık döneminde sağlıklı beslenemeyen annelerinin depolarını kullanarak hayata
tutunmayı başarmalarıdır. Zorlu bir hamilelik dönemi geçiren ve yeterince
beslenemeyen anne adaylarının da bu duruma çok fazla üzülmemesi gerekiyor.
Anne adayları hamile kalmadan önce rahat bir hamilelik
dönemi geçirmek için ilk olarak fazla kilolarından kurtulmalılar. Bir anne
adayı hem karnındaki bebeğe hem de kendine bakmakla yükümlüdür. Bu yüzden ilk
olarak anne adayları hamile kalmadan önce kendisini yenilemeli ve fazla
kilolarından kurtulmalıdır. Anneye ait fazla kilolar bebeğin sağlığı için de
tehdit oluşturur. Hamileliğin başlangıcından itibaren uzman doktorlar hamile
kadının alması gereken minimum ve maksimum kiloları hesaplar. Hesaplamaların
sonucunda düşük vücut kütle indeksine sahip gebeler düşük doğum ağırlığında
bebek doğurma ihtimaline sahiptir. Yüksek vücut kütle indeksinde daha iri 400gr
ve üzeri bebek dünyaya getirir. Buna bağlı olarak sezaryen riskinde de artış
olur. Obez kütle indeksine sahip gebeler de ise daha çok gebelik diabeti
görülür. Doğumu riske sokan gebelik diabeti iri bebekler doğmasına, doğum
komplikasyonlarına ve riskli sezaryen doğuma sebep olur. Hem annenin hem de
bebeğin hayatı riske girer.